İki kalp bir araya geldiğinde samanlık seyran olur diye söyleseler de, o samanlığı gerçekten keyifli hale getirmek için yine siz çaba harcarsınız. Düğün hazırlığı, dünyanın en zahmetli süreçlerinden biridir. Gelinlik, damatlık, gelin buketi, alyans, düğün organizasyonu, davetiyeler ve elbette düğün pastası… Eğer düğün hazırlığı aşamasındaysanız, bu süreçte sizi zorlayabilecek olan bütün bu hazırlıkların aslında geleneksel bir arka planı var ve her birinin bir hikayesi bulunuyor. İşte bu tatlı kırgınlığı başınıza açan hikâyeler:
Neden gelinlik beyazdır?
Beyaz renk, Roma döneminden beri “kutlama rengi” olarak kullanılmaktadır. Saflık ve temizlik anlamına geldiği için özellikle gelinler tarafından tercih edilir. Tam beyaz, kırık beyaz ve inci beyazı gibi farklı tonları bulunsa da, tüm gelinliklerin temeli beyazdır.
Düğün pastası geleneği
Antik çağlarda, düğün sırasında gelinin başında ekmek kırılarak bereket simgesi olarak kullanılırdı ve davetliler şans getireceğine inanarak kırılan ekmekten alırlardı. Orta Çağ’da, gelin ve damat kendilerini ekmek kırıntılarıyla çevrili bir daire içinde öperlerdi. Zamanla, kutlamalarda kırılan ekmeğin yerine daha şık bir kek konulmaya başlandı ve düğün pastası, bu gelenekten sonra düğünlerin vazgeçilmez bir unsuru haline geldi.
Gelin buketi
Düğün anında gelinin en büyük talih kaynağı elindeki gelin buketidir. Düğün sona erdiğinde, bu şansı bekar genç kızların yakalaması için gelin buketini fırlatır. İnanca göre, bu buketi kapan kişi o yıl içinde evlenir.
Bu saydıklarımıza benzer daha pek çok gelenek var elbette; gelin ayakkabısının altına yazılan isimler, gelin tacı, alyans gibi. Ancak tüm bu geleneklerin temelinde, şans ve mutluluğun, birbirini seven ve yaşamı birlikte geçirmeye karar veren bu aşık çiftin yanında olmasını dilemek yatıyor. Biz de evli çiftlerimize ve genç adaylarımıza ömür boyu mutluluk ve şans diliyoruz. 😊
